Wellness

Mahrumiyet Mentalitesi Üzerinden Hücresel Doygunluğun Araştırılması

Pazartesi diyete balayıp, Çaramba vazgeçen, sonundaki ödülün algısal büyüklüüne ramen bir türlü süreci tamamlayamayan, dönüp dolaıp ii irademizin yokluuna balayan, o havluyu illaki fırlatan, batan balıın yan gitmesinden de sebep hepten koy veren ve fakat gene de bu döngüye defalarca, aylarca, on yıllarca tekrar tekrar giren kaç kiiyiz?

Peki neden bu döngü böyle? Neden o boaz bir noktada tutulamıyor? Neden zayıf/genç/güzel/seksi olabilme yolunda dümdüz gitmek varken hep yarı yoldan tornistan?

Sebep iki dallı. Öncelikle her bedenin bu boyutta kaplayacaı alan edeil. Bütün varlıklar 34 beden/uzun ince bacaklı yahut geniomuzlu/küçük popolu/atletik olmaya kodlanmamı. Aksine, bedenler de boy boy, çeit çeit olmalı. Bu balamda baktıımızda genibir enerjiyi bazen küçük bir bedene sıdırmaya uramak, özüne karı çıkmak oluyor. Onu küçültmek, sıkıtırmak, yüce enerjisine haksızlık etmek anlamına geliyor. Bunlar baka günün konusu.

Gelelim ikinci dala. O boaz hiçbir noktada hakkıyla tutulamıyor çünkü “irade” dediimiz ey esasında kendi içimizde oluturduumuz bir ikilemden baka bir ey deil. Hücre boyutunda aç bir sistemde, yakıt depoları boya da ie yaramayan yakıtlarla dolu bedende hayati önem taıyan, “sen açsın, yemek ye!” diye baıran zekasını susturmaya yönelik bir çaresiz çaba. Hesaplayamadıımız ey o bedenin ne kadar ulvi bir bilgelikle donatılmıolduu. Defalarla yenilgi olarak nitelendirmiolduumuz o “diyeti bırakma” hali, aslında o zekanın ve öz benliimizin defalarca kazanması demek. Kendini bilmesi, ihtiyacına sahip çıkması, ayaını yere kuvvetli basması demek.

Böyle bakınca bu bir yenilgi midir? Vazgeçimidir? “radesizlik” midir?

Yoksa kendi ihtiyacını ön plana alan bir sistemin, yaam çarısı mıdır? Varoluun baından beri bedenlerimize armaan edilmibir hayatta kalma, hayata tutunma yolu mudur?

Bu çarıyı duyabildiimiz ve beslenmemizi bedenimizin biyolojisine uyumladıımız noktada baka bir eyler olmaya balıyor. Beden sistemlerinin fonksiyonlarında da tamirat baladıında, hücre bazında doymaya balayan ve yakıtı etkin dönütürebilen esnek bir metabolizmanın geri gelmesiyle o “Açsın!” dümesi bir bakmıınız susmu. Bu düme sustuunda burnunuzun önünden geçen simitler, poaçalar, “Nutella”lar bir bakmısınız o kadar da çekici deil.

Fonksiyonel beslenme yaklaımıyla tüm kaleleri içerden kefettiimizde geldiimiz nokta buralarda bir yerler oluyor. çerden doygun bir sistemin, hayati ihtiyacının sustuu o yerde, kendini iyi hissettii bir sindirim sistemi ve metabolik esneklie de sahip olmasıyla beraber tercihleri zaten kendini iyi hissettiren yiyeceklere olmaya balıyor. Bu döngü bu sefer baırsak mikrobiyomunun da yararlı kolonilerle popule olmasına alan açtıı için, aermeler de bedenle uyumlu gıdalar etrafında ekillenmeye balıyor.

Bu noktada, dengelerine kavumuo alanda, yiyecek seçimimizi canımızın çektii, tadını sevdiimiz, yemekten keyif aldıımız gıdalardan yana yapmak ve süreçteki içsel çalımalarla da istediklerimizden mahrum kalmadan, arkasından da pimanlık duymayacaımız bir yere getirmek mümkün.

Bu kulaa nasıl geliyor?

rade savaı üzerinden kalori kontrolü mü, içerden doymubir sistemin kendi yolunu bulmasının getirecei huzur mu?

Aslı Tür

Seed Cycling ile Hormonal Düzensizliğe Son!

Seed Cycling ile Hormonal Düzensizliğe Son!

Read more
Karbonhidrat Tüketimine Gizli Formül: Dirençli Nişasta

Secret Formula for Carbohydrate Consumption: Resistant Starch

Read more