Wellness

Farkındalık Yolu

Dünya üzerinde insan olarak bulunduğumuz andan beri, sürekli olarak çevremizi ve kendimizi tanımaya çalıştık. İnsanın kendini tanıma ve anlamlandırma çabasının ne kadar önemli olduğunu Antik Yunanistan’ın en önemli kentlerinden birisi olan Delphi’deki Apollon Tapınağı’nın duvarında yazılı altın harfli ifadeden anlayabiliriz: γνῶθι σεαυτόν, yani kendini bil! Aslında insanın kendisini tanıma ve bilme macerası, bir yanıyla, tarihin en büyük düşünürlerinin üzerine çalıştığı konulardan birisi olmuştur. Mesela ünlü filozof Sokrates’in, “sorgulanmamış bir hayat yaşamaya değmez” diyerek her bireyin kendisi ve yaşamı üzerine düşünmesi gerektiğini belirttiği söylenir. Gerçekten de insan olarak varlığımızın bir anlam kazanabilmesi için en az dış dünyayı incelediğimiz kadar kendimizi ve bizi biz yapan unsurları da incelememiz gerekiyor. Artık Sokrates’in zamanında değiliz ve bizim tecrübe ettiğimiz modern zamanlar onunkinden çok farklı. Öyleyse nasıl bir yol izlemeliyiz?

Farkındalık, bu noktada en önemli kavramlardan bir tanesidir. Hepimiz yirmili, otuzlu ve daha ileriki yaşlarımızda geçmişteki bazı kararlarımızdan pişmanlık duyuyor, o zamanlar istediğimiz veya bizim için iyi olduğunu zannettiğimiz şeylerin aslında öyle olmadığını yani yanıldığımızı görüyoruz. Bazen de dur durak bilmeyen arayışlar içinde kayboluyoruz. Belki kendimize dürüst olmadığımızdandır? Ya da aslında hiçbir zaman kendimize kim olduğumuzu sormamışızdır ve bu yüzden de kendimizi yeterince tanımıyoruzdur. Bu bilinçsizlik durumu ister istemez potansiyelimizi köreltiyor, kendimize hayali sınırlar çizmemize ve kendimizi zincirlememize sebep oluyor. Kendi kendimizle aralıksız bir çelişki ve çatışma içinde bulunmamız da hep aynı bilinçsizlik ve uyku halinden kaynaklanıyor. Peki, nasıl uyanacağız?

Değişen, dönüşen ve gelişen yeni şartlara adapte olmamız ve her yeni dönemde yeniden farkındalık seviyemizi arttırmamız gerekli. Bunun için, öncelikle uyuduğumuz farkında olmalıyız. İkinci olarak da doğumuzdan beri bize empoze edilen kişilik özellikleri, önyargılar, öncelikler, neyin anlamlı olduğu ya da olmadığı gibi kalıpların farkına varmalıyız. İşte tam da burası, güneşin ışınlarını gösterdiği, yeni günün başladığı noktadır. Burası, üzerimizdeki yükü bir kenara fırlatıp ferahladığımız, derin bir soluk alıp tüm enerjimiz ve en yüksek potansiyelimizle yepyeni, güzellik ve sevgi dolu bir hayata başladığımız noktadır.

En başta kendimizi tanımamıza yardımcı olacak ve kendimizi geçmişten geleceğe uzanan zaman çizgisinde anlamlı bir konuma yerleştirmemize imkân tanıyacağını düşündüğüm bazı kitaplar ve Podcastler var. Bunların bir kısmını daha önce görmüş, okumuş ve dinlemiş olabilirsiniz. Belki de bir kısmına ilk defa burada rastlıyorsunuzdur.

Kitap listesinin en başına koymak istediğim yazar Yuval Noah Harari ve onun iki kitabı: Homo Sapiens ve Homo Deus. Geçtiğimiz yılların dünya çapında en çok ses getiren iki eseri. Ben bunların birbiri ardına okunması gerektiğini düşünüyorum çünkü ancak öyle okunduğunda geçmiş anlatısı gelecek tahmini ile bir bütünlük oluşturuyor ve evrendeki yerimizi daha iyi kavrayabiliyoruz. Homo Sapiens’de Harari, antik insan türlerinin işbirliği yapabilme kabiliyetleri sayesinde evrimleşip dünyaya hâkim olma serüvenlerini anlatıyor. Homo Deus’ta ise, insanın bilim ve teknolojiyle nasıl daha da gelişip adeta bir ilah rolüne bürünmekte olduğuna dair fikirlerini aktarıyor. Harari, insanın kendini tanıması ve kendini konumlandırması için çok değerli bir okuma süreci sunuyor. Tavsiye edeceğim üçüncü kitap ise Clarissa Pinkola Estes’in Kurtlarla Koşan Kadınlar’ı. Kurtlarla kadınlar arasında bir benzerlik kuran Estes, kadınların esas kuvvetinin kendi içgüdülerinde yattığı ve ancak kendi “vahşi” doğalarını benimseyerek yaratıcılıklarının ve güçlerinin farkına varacakları tezini savunuyor. Vahşi kadın mitini masallar üzerinden yorumlayan bu eserde herkesin modernitenin yıpratıcı ortamından kendini kurtaracak bir yol bulması mümkün. Önereceğim son kitap ise antik Yunan edebiyatının en önemli tiyatro yazarlarından birisinin, Euripides’in Medea’sı. Üzerinden yaklaşık 25 yüzyıl geçmiş olmasına rağmen hala tazeliğini koruyan bir konu, hala dipdiri bir çelişki… Kocası tarafından aldatılmayı kabullenemeyen Medea, anneliği ile kadınlığı arasındaki buhranlı çatışma sonucunda kendisini kaybedip geri dönüşü olmayan bir yola girmiştir. Son olarak, başkalarının hayatlarına bakıp tecrübelerinden faydalanarak da kendimize dair bir şeyler keşfetmek mümkün. Bu konuda Nilay Örnek’in Nasıl Olunur isimli podcast serisi çok değerli tavsiyeler içeriyor.

 

Yazıda tavsiye edilen kitaplar ve podcast:

Yuval Noah Harari - Homo Sapiens

Yuval Noah Harari - Homo Deus

Clarissa Pinkola Estes - Kurtlarla Koşan Kadınlar

Euripides - Medea

Nilay Örnek - Nasıl Olunur?

Karbonhidrat Tüketimine Gizli Formül: Dirençli Nişasta

Karbonhidrat Tüketimine Gizli Formül: Dirençli Nişasta

DEVAMINI OKU