News

Sürdürülebilir Giyim ve Doğaya Saygı Duyan Bir Moda Anlayışı

Sürdürülebilir bir dünya için hayatımızın birçok alanında yaptığımız tercihleri düşünmemiz gerekir. Ofisten gardırobumuza kadar kullandığımız birçok obje sürdürülebilir yaşam tarzına katkıda bulunabilir.

Daha temiz bir çevre ve sürdürülebilir bir yaşam için en çok dikkat çekilen noktalardan biri plastik tüketimi. Okyanuslar, denizler, nehirler, ormanlar ve birçok canlıya olumsuz etkisi bulunan plastik tüketimini hayatımızın birçok yerinde azaltmaya ve hatta komple vazgeçebileceğimiz seçenekler üretmeye çabalıyoruz.

Moda, bu sürdürülebilir dünyanın neresinde hiç düşündünüz mü? Plastik sadece gıda ambalajlarında kullanılan bir madde değil. Ve hatta, kimyasal maddeler tahmin edemeyeceğimiz yerlerde kullanılıyor olabilir.

Sürdürülebilir bir gardırop için kıyafet seçimlerimizde de bazı değişikler yapmamız gerekebilir. Moda anlayışımızı doğayla bir bütün halinde düşünmek aslında o kadar da zor olmayabilir.

Giysilerin çevreye etkilerine değindiğimiz bu yazımızda sürdürülebilir bir moda anlayışına nasıl sahip olabileceğinizden de bahsediyoruz.

Sürdürülebilir moda kavramı nasıl ortaya çıktı ve ne zamandır hayatımızda?

Çevre hareketleri ile ortaya çıkan sürdürülebilir moda kavramı hem doğayı koruyan bir temele sahip hem de toplumsal değeri ve refahı önceleyen bir iş modeline dayanıyor.

Amerikalı biyolog Rachel Carson’ın 1962’de yayımladığı “ Silent Spring” adlı kitabında kimyasalların neden olduğu kirlilik üzerinde duruluyor. 1987’de yayımlanan Brundtland Raporu'nda ise “sürdürülebilir kalkınma” ifadesi kullanılıyor. Böylece insanlığın çevre üzerindeki etkisi birçok kapsamlı araştırmanın ana konusu haline gelmeye başlıyor. Sonunda 1990’lı yıllarda çevresel etkilerin moda için de geçerli olduğu konuşulmaya başlanıyor. Tabii hızlı giyimin artmasının bunda etkisi olduğu da söylenebilir.

Günümüzdeki tüketim modelleri ile sürdürülebilir bir gardırop oluşturmak çok zor mu? Aslında belli bir anlayışı benimsemek hayatımızın birçok noktasını etkileyeceği gibi moda seçimlerimizde de önemli bir rol oynayabilir. Çevre dostu bir yaklaşımla zamansız giysiler için dolabınızda daha fazla yer açarak bu ürünlerin değerini artırabilirsiniz.

Moda dünyasının iklim değişikliğine de önemli derecede etkisi bulunuyor. McKinsey araştırması, moda endüstrisinin 2018'de yaklaşık 2,1 milyar ton sera gazı emisyonu ürettiğini ve bu miktarın küresel toplamın %4'üne eşit olduğunu gösteriyor. Bu oranların oluşmasında malzemelerin üretimi, hazırlanması ve işlenmesi gibi faaliyetlerin büyük bir etkisi var.

Sürdürülebilir giyim üreticilerine göre modanın çevresel faaliyetlerini azaltmanın anahtarı, çevreye zarar veren kimyasallardan uzak duran sürdürülebilir giyim anlayışı.

Sürdürülebilir giyim hedeflenerek materyallerin daha az su tükettiği, doğaya ve toprağa zararın azaltıldığı bir dünya mümkün.

Modern toplumun bugün birçok alanda daha sürdürülebilir yaşam modelleri araştırdığı biliniyor. Bu sürdürülebilirlik konusu kıyafet, ayakkabı, aksesuar ve diğer tekstil ürünlerinin nasıl üretildiğinden nasıl tüketildiğine kadar birçok aşamayı kapsıyor. Büyük tekstil markaları da artık sürdürülebilirlik anlayışını benimsemek için neler yapabileceklerini değerlendirip firmalarında iyileştirmeler yapıyorlar.

Üretimin yanı sıra sürdürülebilir modanın sosyoekonomik etkisi ve bireylerin tüketim davranışları de bir o kadar önemli. Yine de markaların sürdürülebilir modayı daha fazla benimsemesi demek, insanların sürdürülebilir moda anlayışına sahip markalar arasında seçim yapması anlamına da gelebilir.

Green Strategy, hem üretici hem de tüketicinin bakış açısına göre sürdürülebilir modayı 7 maddede açıklıyor:

  1. Talep doğrultusunda ve sipariş üzerine (terzi yapımı, ısmarlama ve kendi başına üretme dahil)
  2. Yeşil ve temiz (bir ürünün yaşam döngüsündeki tüm süreçler)
  3. Yüksek kalite ve zamansız tasarım
  4. Adil ve etik (geleneksel üretim, el yapımı üretimler ve hayvan hakları dahil)
  5. Onarım, tekrar tasarlama ve ileri dönüşüm
  6. Kiralama ve takas
  7. İkinci el ve vintage

Her yıl tekstil ürünlerinin %85’i atığa dönüşüyor. Bunun olmaması için üreticiler ve tüketiciler olarak hep birlikte sorumluluk alabilir, doğamızı birlikte koruyabiliriz.

Tüketici olarak sürdürülebilir modanın bir parçası olmak için neler yapılabilir?

 - Kimyasal içermeyen organik lifler ve doğal liflerin kullanıldığı kıyafetler seçebilirsiniz.

 - Daha az su tüketimi ile üretilen keten, geri dönüştürülmüş lif gibi materyallerden üretilen ürünlere öncelik verebilirsiniz.

 - Sürdürülebilir markaları daha çok tercih edebilirsiniz.

 - Ve son olarak, daha az satın alıp, daha iyi kalitede ürünlerin gardırobunuzda daha uzun süre yer edinmesini sağlayabilirsiniz.

Kısaca, gardırobumuza giren her ürünü sürdürülebilir bir bakış açısıyla değerlendirerek moda anlayışımızda yeni bir dönem başlatabiliriz.

Büşra Türkmen

Karbonhidrat Tüketimine Gizli Formül: Dirençli Nişasta

Karbonhidrat Tüketimine Gizli Formül: Dirençli Nişasta

DEVAMINI OKU