Be People

“Köklere ve Öze Dönüşün Hikayesini Anlatıyoruz”

İsmini Latince'de ruh, zihin gibi anlamlara gelen “anim” kelimesinden alan Anim Living'i kurucusu Mina Dilber Temo, Anim Living'in ruhunu; yetenekli zanaatkarların el işçiliği ve kültürel değerlerimiz ile nasıl bir araya getirdiklerini anlattı.

Şu sıralar sizi Anim’le ilgili en çok heyecanlandıran ne?

Önümüzdeki hafta açılacak olan internet sitemiz ve uzun süredir üzerinde çalıştığımız, yaz ayları içerisinde hayata geçirmeyi planladığımız Anim House Projesi...

Kumaş keşifleriniz sırasında; değişik bölge ve köylerdeki kültüre dair, üreticilerle yaşadığınız etkileyici hikayelerden bahsedebilir misiniz?

Kumaşlara ve üretime dair gittiğim her yerde, her seferinde yeniden heyecanlanıyorum aslında. 

Şile’nin bazı bölgelerinde Şile bezlerinin hala eski yöntemlerle, Karadeniz kıyılarının sularında yıkanarak kendine has dokularını bulması çok enteresan geliyor; veya Kandıra’da Kandıra bezini bugün hala eski yöntemler ile dokumaya çalışan kadınların, kuşaklarca bu işi yapan ailelerinden duydukları hikayeleri dinlemek… Tarihi araştırmalara bakınca, hikayeler daha da ilginç bir hal alıyor. Mesela Romalılar çift kat dokunan Kandıra bezine "çalı yırtmaz" adını vermişler ve en çok yelken yapımında kullanıyorlarmış. Eski Mısır’a baktığınız zaman ise Kandıra kumaşının mumyalama işlemlerinde kullanıldığını görüyoruz. Kumaşların hikayesini, yolculuğunu bilmek; araştırmak ve onları üretip ürüne dönüştürmek kadar heyecan verici benim için. Zaman içinde Türkiye’nin farklı bölgelerini ziyaret edip, kumaşların yolculuğuna dair hem kendimi hem kitlemizi daha da çok bilgilendirmek istiyorum. Anim yolculuğu adını verdiğim maceranın bir parçası da bu aslında. Her gün evlerimizde kullandığımız, tenimiz ile en çok temas eden ürünlerin nereden ve nasıl geldiğini bilmeye daha çok hakkımız olduğunu düşünüyorum. Üstelik Türkiye’de kumaşa daire hikayelerin bu kadar ilginç ve heyecan verici olduğunu düşünürsek… 

Anim renklerini nasıl tanımlarsınız?

Doğal, hakiki, sıcak, samimi, pozitif… 

Favori Anim Corner’ınızda şu sıralar neler var?

Her zaman favorim olan ve zamansız olduklarını hissettiğim Ethnic Vintage koleksiyonundan yastıklar, Under The Sun amerikan servisleri, ham ketenler, Sunshine Geometry seramik vazo, Abigail Booth’un The Wild Dyer adlı kitabı… Limonlar, portakallar her zaman doğadan bir parça renk, her daim yeşillik! 

Birçok marka ile ortak projeler yapıyorsunuz. Sırada sizi heyecanlandıran hangi iş birlikleri var?

Le Petit 100 ile çocuk ev tekstili üzerine ufak bir kapsül koleksiyon çıkarttık. Le Petit çocuklarının dünyasından ilhamla, Anim’in ruhunu yansıtan, çok içimize sinen bir koleksiyon oldu. Tamamen doğal kumaşlar ve organik koton tercih ettiğimiz bu koleksiyonda bornoz, havlu, nevresim takımı, oyun matı, plaj elbisesi gibi ürünler var. Şu an Le Petit’in internet sitesi üzerinden satışta. Bu sıralar onun heyecanını yaşıyoruz! Melez Tea ile bu yaz için üzerinde çalıştığımız bir başka iş birliği var. Onun için de epey heyecanlıyız. 

Bunlar dışında proje aşamasında olan, ileriye yönelik ve bizi çok heyecanlandıran başka çalışmalar da var, umuyorum zamanı geldiğinde sizlerle paylaşacağız.

Anim’in en çok beğendiği mimar, tasarımcı, yazar, seramik sanatçısı ve fotoğrafçılar kimler?

Mimar ve tasarımcı olarak; John Lautner, Richard Neutra, Kappe Ray, Luis Barragan, Ray and Charles Eames…

Pierre Koein, Jean Prouve, Charlotte Periand, Michael Bargo… 

Alexander Calder, Henri Matisse, David Hockney, Constantino Nivola...

Ruth Duckworth, Simone Bodmer Turner, Kazunori Hamana, Takura Kuwata...

Irving Penn, Peter Beard, Julius Shulman, Erol Akyavaş...

Sonia Szostak, Elizveta Porodina...

Jean Cocteau, Nazım Hikmet...

Tasarımlarınızda hep gördüğümüz, ince işlenmiş sadeliği nasıl yakalıyorsunuz?

Ne kadar renk ve form kullanırsam kullanayım, sadelikten gelen doğallıktan uzaklaşmamaya çalışıyorum. Kullandığım tüm formlar ve desenler de zaten doğanın içinden geliyor.

Aslında tüm Anim ürünleri, köklere ve öze dönüşün hikayesini anlatıyor. Güncel olmasına dikkat ettiğimiz kadar, geçmişin bize sunduğu kültürel miraslardan da beslenerek tasarımlara yansıtmaya çalışıyoruz. Tüm ilhamlarımı Anim’in ruhu ile yorumlamaya çalışıyorum. Sade ama renkli, sakin ama yer yer eklektik, doğanın kendisi gibi gerçek ama bir o kadar da hayalperest! 

Çocukluğunuzdan beri evinizde gördüğünüz ve vazgeçemeyeceğiniz bir parça var mı?

Babamın toprak altı koleksiyonundaki seramikler. Onlara hayran kalarak büyüdüm diyebilirim. Sanırım seramiğe olan ilgim de oradan geliyor. 

Geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik konusunda Anim neler yapıyor?

Sürdürülebilirlik bizim için Anim’in ilk kurulduğu günden beri markanın DNA’sında olan bir değer. Bir amaçtan çok, bir araç. Belki şu günlerde fazla kullanılmaktan dolayı anlamının içi biraz boşalmış bir kelime olsa da, sürdürülebilirlik bizim için her şeyden öte bir düşünce tarzı ve pratik. Tabii ki her alanda sürdürülebilir pratikler benimsemek kolay değil. Zaman alıyor ama bu yolculuğa başladığımız ilk günden beri elimizden geleni yapıyoruz. Üretim sürecinden geriye kalan en ufak kumaş parçasını bile atmıyoruz, mutlaka değerlendiriyoruz. Yeri geliyor patchwork’ler çalışıyoruz, ofisteki mobilyaları kaplıyoruz; yeri geliyor bugün olduğu gibi ihtiyaçlar doğrultusunda yeni ürünlere dönüştürüyoruz.

Geçtiğimiz haftalarda eski koleksiyon ürünlerinin artık kumaşlarından maskeler yapıp, belediye vasıtası ile ihtiyacı olan kurumlara bağışladık. Şu an hala elimizdeki maskeleri ihtiyacı olanlara ücretsiz bir şekilde gönderiyoruz. Bu bugün maske olabilir, yarın başka bir şey. Önemli olan hiçbir zaman kumaş israf etmemek adına üretimin ve tüketimin her alanında sürdürülebilir bir çerçevede düşünüp hareket etmek, yeri geldiğinde doğru amaçlar ve ihtiyaçlar için bu sürdürülebilir pratiği araç olarak kullanabilmek. Ayrıca Anim Essentials altında pamuk - polyester karışımı kumaşları geri dönüştürüp masa grubu ürünleri yarattığımız oldukça tercih edilen bir başka koleksiyonumuz da var. Bu pratiği ileriki yıllarda daha çok alanda benimseyeceğimize şüphem yok. 

Seramik ürünlerinizi, keten ya da pamuk ürünlerinizle nasıl dekorasyonlarda tamamlıyorsunuz?

Aslında her türlü dekorasyonda birbirini tamamlayan ürünler olduğunu düşünüyorum. Anim seramikleri, ilk senemize yaklaşırken tekstil ürünleri yanında ilk defa sunacağımız bir koleksiyon. Geçtiğimiz yıl, Gülsüm Üzel gibi çok değerli seramik sanatçıları ile çalıştık, onların parçalarını Anim tekstilleri ile bir arada kürate etme imkanımız oldu. Bu sene ise ilk defa Anim altında kapsül bir seramik koleksiyonu çıkartıyoruz. Masa grubu başta olmak üzere, bir evin veya yaşam alanının her köşesinde seramik ve kumaş ürünler birbiri ile harika bir uyum içinde bence. Bu ham bir seramik vazoyu ham bir keten üzerinde konumlandırmak kadar basit bir dekor bile olabilir! 

Atlar ile ilgili bir seri hazırlamış olmanız da oldukça ilgi çekici. Hayvanlardan ilham aldığınız başka çalışmalar olacak mı?

Çok teşekkürler! Aslında çok ilginç, Anim’i ev tekstili ağırlıklı bir yaşam markası olarak hayal etmeden önce de atlar ile ilgili bir şeyler yapmak hep aklımda vardı. Çok sevdiğim, kendim de at bindiğim ve o alanda olan eksikliklerin farkında olduğum için... İşin içine tabii ki muazzam kumaşlar ile atlar için hem fonksiyonel hem tasarımsal ürünler yapmak girince hayal etmekten kendimi alamaz olduğumu fark ettim. Bu nedenle, zamanı geldiğinde hayata geçirmek üzere bir proje olarak askıya almıştım. Daha sonra Ezgi Apa sayesinde, Apa Pak’ın takımı için, at battaniyeleri ve saddle pad’lerden oluşan custom made bir koleksiyon üzerine çalışmaya başladım, böylece hayalime bir parça daha yaklaştım. Oldukça keyifli ve her anı heyecan verici bir deneyim oluyor diyebilirim! Umuyorum ki ileride, Anim için de tam olarak içime sinen, hayal ettiğim şekilde bir Animequestrian koleksiyonu yapacağım.

Doğanın dokunduğu her yer ve her canlı; dolayısıyla hayvanlar da tabii ki en büyük ilham kaynaklarım arasında. Bu nedenle evet, bazı sürpriz çalışmalar da olacak! 

Tekstil, ev dekorasyonu konusuyla ilgili önemli gördüğünüz kitap ve dergileri paylaşır mısınız?

Cabana Magazine’nin hemen hemen tüm sayıları; Architectural Digest’in 1999 Mart tarihli sayısı; Holiday Magazine arşivleri; The Kinfolk serileri ve Kinfolk Home: Interiors for Slow Living kitabı; Textiles of Japan: The Thomas Murray Collection isimli kitap en çok etkilendiklerimden.

Anim bir bitki olsa ne olurdu?

Monstera! 

Güne güzel başlamak için dinlenecek parça önerisi Anim’den gelsin…

Neil Young - Heart of Gold

Siz de yatak takımlarından modern peştemallara, tabak altlıklarından havlulara ve daha fazlasına kadar Anim'in yarattığı zarif yaşam stilini evlerinizde yaşamak isterseniz Be People Shop'u ziyaret edebilirsiniz: https://bepeople.co/collections

Mina Dilber Temo – Anim Living Kurucusu

University of Southern California’da Siyaset Bilimi ve İletişim ile Film Çalışmaları üzerine lisans eğitimi alan Mina Dilber Temo, Türkiye’ye döndükten sonra CNN Türk’te yayınlanan 5N1K programının yapımcılığını üstlendi. Ardından Videomite ve Mutlubiev’de kariyerine devam etti. 2019 yılında bir ev tekstili markası olan Anim Living’i kurdu.

 

Aygen Ecevit

Karbonhidrat Tüketimine Gizli Formül: Dirençli Nişasta

Karbonhidrat Tüketimine Gizli Formül: Dirençli Nişasta

DEVAMINI OKU