Dear Food’un kurucu ortağı Iraz Kutlar, en temiz içeriklerle en mükemmel atıştırmalıkları keşfetme macerasını anlattı.
Katkı maddesiz, rafine şekersiz, glütensiz ve hatta vegan atıştırmalık yolculuğunuz nasıl başladı?
Kaçırdığım öğünlerim için sürekli sağlıklı atıştırmalıklar arayışındaydım fakat bir türlü beni tatmin eden ürünü bulamamıştım. Çantamda kolayca taşıyabileceğim, seyahatlerimde yanımda götürebileceğim, uzun iş toplantıları sırasında tüketebileceğim, spor öncesi doping etkisi yapacak lezzetli ve sağlıklı atıştırmalıklar yapma fikri işte tam bu noktada başladı. Uzun süren araştırmalar, deneme yanılmalardan sonra, evde kendim için hazırlamaya başladığım bu ürünler, arkadaş çevremde bir anda çok popüler olmaya başladı. Aldığım olumlu tepkiler beni çok mutlu etmişti ve bu paylaşımımı daha profesyonel bir şekilde ilerletme kararı verdim.
Bir mimar olarak bakış açınız Dear Food’daki ürün tasarlama sürecine nasıl yansıdı?
Mimarı bir proje konseptle başlar. Sonrasında ihtiyaçlara cevap verecek tasarım, bu tasarımın fonksiyonelliği ve doğru malzeme ile birleşimi gelir. Aslında Dear Food'u kurarken de bu yolu izledik. Anlayışımız; katkı maddesi ve rafine şeker içermeyen, glütensiz ve vegan leziz atıştırmalıklar yapmaktı. İmalat sürecinde; sporda, işte, seyahatte, misafir ağırlarken gönül rahatlığıyla tüketilebilecek ürünlere odaklandık ve birbiriyle en uyumlu malzemeler için reçete çalışmalarımızı başlattık.
Dear Food kurulduğundan beri sizce glütensiz ve vegan beslenme konusunda dünya nasıl değişti ve gelişti?
Dünyanın en büyük endüstriyel dondurma üreticilerinden biri vegan dondurma çıkarttı. Bence bu bile vegan beslenme konusunda oldukça yol kat edildiğine bir işaret.
Sizce ‘sağlıklıysa, glütensizse, vegansa lezzetsizdir.’ algısı kırılmaya başladı mı?
Doğru ve kararında malzeme, iyi bir pişirme tekniği ile birleşirse lezzetsiz olma ihtimali yok. Dear Food’un reçetelerini oluştururken en büyük amacımız da bu algıyı kırmaktı. Ne mutlu ki ürünlerimizi tüketen herkesten çok olumlu geri dönüşler alıyoruz.
Rafine şekeri hayatımızdan neden çıkarmalıyız? Dear Food bize bu yolda nasıl katkı sağlıyor?
Günümüzde tüketiciler rafine şekerin ne denli zararlı olduğunun farkında ve bunun alternatiflerini arama konusunda çok araştırmacı. Fakat özellikle tatlı ürün yapmak sanıldığından daha zor. Doğru miktar ve malzemenin iyi bir pişirme tekniği ile birleşmesi şart. Bu anlamda Dear Food, ürünlerinde rafine şeker kullanmayarak alternatif tatlar arayan tüketicilere leziz seçenekler sunuyor.
Türkiye’de çok sık tüketilmeyen maş fasulyesi, karabuğday, hindistan cevizi gibi malzemelerle çalışmanın zorlukları var mı?
Aslında ürün geliştirme sürecinde malzeme seçimlerimizi yaparken ülkemiz topraklarında yetişen ürünlere ağırlık vermeye çalıştık. Ama bazı tarifler için, bahsettiğiniz ürünleri kullanma ihtiyacı kaçınılmaz. Özellikle karabuğday, glütensiz tariflerimizin vazgeçilmezi. Ama tedarik anlamında bugüne kadar hiçbir zorluk yaşamadığımızı söyleyebilirim.
İnsanların doğala olan merakının artmasında sizce neler etkili oldu?
Öncelikle sağlıklı beslenme bilincinin dünyada yükselen bir değer olması diyebilirim. Şu sıralar içinde bulunduğumuz salgın döneminde, insanların sağlıklı beslenme ve sağlıklı bir ortamda zaman geçirme konusundaki düşüncelerini daha fazla duyar olduk. Doğala, doğaya ve toprağa olan ilgi ve özlem herkesin hayatında farkındalık yaratabilir.
Vejetaryen beslenme size nasıl faydalar sağladı?
Uzun yıllardır vejetaryen besleniyorum ve hayat enerjim hiç olmadığı kadar yüksek. Özellikle bağışıklık sistemim eskisine göre çok daha kuvvetli.
Piyasada vegan ürünlerin artmasının en olumlu sonucu nedir sizce?
Tabii ki tüketici bilinci oluşturması ve dolayısıyla hayvansal gıda olmadan da aslında gayet sağlıklı ve tatmin edici bir beslenme şekli sürdürülebileceğini göstermesi.
İnsanları katkı maddesiz, rafine şekersiz ve glütensiz beslenme konusunda farkında olmalarını istediğiniz en önemli şey nedir?
Bedeninizdeki değişim. Enerjiniz, bağışıklık ve sindirim sisteminiz bir anda olumlu bir değişikliğe uğruyor. Ve dolayısıyla bu durum ruh halinize de yansıyor.
Bu şekilde beslenmenin detoks ile nasıl bir ilişkisi var?
Detoks, zararlı maddelerden arınma anlamına geliyor. Katkı maddesi içeren ürünleri ve rafine şekeri hayatınızdan çıkarmanız vücudunuz için bir arınma süreci başlaması demek.
Katkı maddesiz ürünlerin raf ömrü ortalama ne kadar? Bu ürünlerin uzun süre dayanmaması sizin için ne gibi zorluklar yarattı?
Raf ömürlerini tatlı ve tuzlu diye ayırabiliriz. Tatlıların ömrü tuzlulara göre daha kısa. Kraker ve grissini grubu için raf ömrü iki ay. Sürmelikler ve power ball'ları buzdolabında saklamak koşuluyla iki ay boyunca rahatlıkla tüketebilirsiniz. Kek ve kurabiyelerin ise buzdolabında 10-15 gün içerisinde tüketilmesini tavsiye ediyoruz.
Biz zaten katkı maddesi kullanmadan imalat yapabileceğimiz bir iş modeli geliştirdik. O yüzden bizim açımızdan bir zorluğu yok. Online olarak tatlı siparişi aldığımızda, hemen üretimine başlayabileceğimiz, müşterilerimize en taze ürünü sunabileceğimiz bir modelimiz var.
Peki favori Dear Food’unuz hangisi?
Spor öncesi Dear Rocher, hafta içi kahvaltılarımda Dear Kekmek, hafta sonu kahvaltılarımda Dear Food Granola, canım çok tatlı çektiğinde Tutti Frutti Kek, misafir ağırlamalarımda ise Zeytinli Grissini favorim.
Iraz Kutlar – Mimar, Dear Food Kurucusu
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun olan Iraz Kutlar, 1995 yılında IPD Mimarlık’ı kurdu. Mimar olarak çalışırken aynı zamanda sağlıklı atıştırmalıklara olan merakı üzerine ortağı Devran Vangölü ile Dear Food markasını yarattı.
FEATURED CATEGORIES

Uyku Kalitenizi Artıracak 10 Tavsiye
DEVAMINI OKU
Seed Cycling ile Hormonal Düzensizliğe Son!
DEVAMINI OKU