2022’nin ‘Wellness’ Trendleri
Bir süredir oldukça büyük bir gelişim gösteren ‘wellness’ sektörü ya da diğer bir deyişle sağlık ve sıhhat endüstrisi; COVID-19 Salgını ile tüketiciler için çok daha önemli bir konuma yükseldi. Her yönüyle, bütünsel sağlık; artık bir seçim olmanın ötesinde bir gereklilik olarak görülüyor. Tüketicilerin sadece sağlık ve sıhhat konularına olan ilgisi artmakla kalmıyor, aynı zamanda bütçelerinden bu alana ayırdıkları payda da bir artış gözlemleniyor.
Tüketicilerin sağlık konusunda daha bilinçli ve ‘wellness’ açısından daha çok farkındalık sahibi olduklarına dair en önemli kaynaklardan birisi sosyal medya verileri. ‘Health’ kelimesi, sosyal medya platformlarında gerçekleştirilen 210 milyon konuşmada geçiyor. Bu konuşmaların %40’ı ‘wellness’tan ibaret. Son iki yılda yaşananlar, kaybettiklerimiz ve tecrübe ettiklerimiz bizlere zihinsel, bedensel ve ruhsal sağlığımızın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha hatırlatmış oldu.
Duygusal ‘Wellness’: Adaptojenler ve Doğal Tarifler
Duygusal ‘wellness’ı; günlük hayatın stresi ile başa çıkabilme, değişime ve zorlu şartlara uyum sağlayabilme becerisi olarak tanımlayabiliriz. Bu zorlukların arasına stres ve depresyon gibi duygusal tepkileri nasıl yönetebileceğimizi de dâhil edebiliriz. Bu konuda adaptojenler ve doğal tarifler en büyük yardımcımız.
Adaptojenler vücudunuzun strese ve diğer rahatsızlıklara uyum sağlamasını kolaylaştırdığı söylenen bir bitki grubu. Diğer bir değişle bunlar, hormonları düzenlemeye yardımcı olan otlar, kökler ve mantarlardır; ruh halini yükseltir, uyumaya yardımcı olur, enerjinizi arttırır ve bağışık sistemini güçlendirirler.
Antik Hindistan ve Çin’de binlerce yıldır kullanılan adaptojenler ve doğal tarifler, son yıllarda raflarda sıkça karşımıza çıkmaya başlamıştı. İnsanı rahatlatan, modunu yükselten ve geride ‘hangover’ hissi bırakmayan bir içecek fikri kulağa hiç de fena gelmiyor!
Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek
Son yıllarda yaşadığımız salgının ardından en çok gündem olan konulardan birisi de bağışıklık sistemi oldu. Bağışıklık sistemini güçlendirmek; artık sadece doktorların, uzmanların ya da sağlık konusunda aşırı farkındalık sahibi kişilerin kaygısı değil. Sosyal medya içeriklerinden ve tüketici tercihlerinden anlaşıldığı üzere herkes bu konuyla ilgileniyor.
Bağışıklığı arttırmak için en çok başvurulan yöntemler arasında sağlıklı bir uyku sistemi oluşturmak, düzenli egzersiz yapmak ve beslenme biçimini bağırsak sağlığını göz önüne alarak belirlemek gibi yöntemler yer alıyor. Bunlara ilaveten vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineral takviyelerini aksatmadan almak da her geçen gün daha çok önem kazanan uygulamalardan bir tanesi olmuş durumda. 2022, güçlü bağışıklık sistemlerinin yılı olacak gibi görünüyor.
‘Slow Beauty’ ya da Yavaş Güzellik
Her şeyin; yemenin, içmenin, giyinmenin, öğrenmenin vs. anormal derecede hızlandığı bir zamanın ardından insanlık olarak yeniden yavaşlamaya başlıyoruz. Belki de hızlı moda ya da ‘fast-food’ gibi üretim ve tüketim tarzlarının sürdürülebilir olmanın çok ötesinde olduğunu ve doğaya çok ciddi zararlar verdiğini anlamaya başladık.
Doğaya duyulan saygının ve kazanılan farkındalığın sayesinde her şey yeniden yavaşlıyor ve artık gündemimizde Yavaş Güzellik kavramı yer alıyor. Tüketici tercihlerine bakacak olursak; hızlı endüstrinin trendleri yakalamaya çalışan, düşük kaliteli ürünlerine karşı çıkan bu yeni anlayış 2022 yılında hayatımızda daha çok yer alacak gibi duruyor.
Bir gecede sonuç vermeyi vadeden ürünlere karşı; cilt bakımının uzun soluklu bir yolculuk olduğu fikri yaygınlaşıyor. Tıpkı spor salonuna başlayıp ertesi gün bir sonuç bekleyemeyeceğiniz gibi cilt bakımı söz konusu olduğunda da aynı şey geçerli. Birkaç ay içinde ufak değişiklikler fark etmeye başlarsınız ve zaman içinde bu değişiklikler hatırı sayılır dereceye ulaşır. ‘Slow Beauty’ ya da Yavaş Güzellik anlayışı da cilt bakımı açısından bu görüşü benimsiyor.
Banyo Ritüelleri ve Banyo Tuzları
Sosyal medya içerikleri ve internet aramalarına bakılırsa ilham verici ve spiritüel banyolar oldukça revaçta. Yaşadığımız salgının bize hatırlattığı şeylerden bir tanesi de kişisel bakımın ne kadar önemli olduğu ve spa’ların kapandığı dönemde onu ne kadar çok özlediğimiz oldu.
Kimileri banyolarında rahatlamak ve şişkinlik sorununu yenmek için banyo tuzlarını tercih ediyor; kimisi ise ‘bath-tea’ ya da ‘bath-bomb’lardan hoşlanıyor. Banyo keyfini arttıran şahane kokulu, lüks mumlar ise en çok tercih edilen ürünlerin başında geliyor. Ürünlerin doğal ve organik içerikli olması ise seçimlerde belirleyici faktörler oluyor.
Mesele aslında eskisinden çok da farklı değil. Basit ve alışılagelmiş bir banyoyu en iyi kişisel bakım deneyimi için biraz daha iyi hale getirmek 2022’de de popülaritesini koruyacak gibi.
Psikoakustik ve Ses Şifası
Ses, artık dinleyicilerin sadece pasif olarak duydukları bir dizi titreşim dalgası olmanın ötesinde bir şey olarak görülüyor. Ses psikolojisi, her sesi beynimizde nasıl yorumladığımızla ilgileniyor. Böylece çevremiz hakkında bilgi sahibi olmanın yanında duygu ve hislerimizi meydana çıkarabiliyoruz. Sesin bu yönden incelendiği alana psikoakustik ismi veriliyor.
‘Center for Healing Neurology'nin kurucusu Ilene S. Ruhoy'a göre, hakkında hala heyecan verici yepyeni şeyler öğrenmeye devam ettiğimiz psikoakustik çalışmaları; ses ve sağlık, ses ve iyileşme arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor. Vücudumuz, duyularımız sayesinde dış dünya ile bağlantılı ve orada olan her şey bizi etkiliyor.
Ses şifası binlerce yıldır insanların başvurduğu uygulamalardan biri olsa da 2022 yılında bu uygulama hayatımızda daha çok yer alacak gibi. Ses banyoları gibi eski tekniklere duyulan ilgi artarken yapay zekâ ile desteklenen kişiselleştirilmiş ses manzaraları da her geçen gün daha çok insanın radarına giriyor.
Son Not
Sağlık oldukça kişisel bir konu olabiliyor; dolayısıyla bununla ilgili olarak başkalarının tavsiyelerinden faydalanıldığı kadar kendimizi de dinlemeliyiz. Birisi için iyi ve faydalı olan diğeri için aynı etkiyi yaratmayabiliyor. Bu yüzden, kendimizi tanımalı ve uzman tavsiyelerini daha çok ciddiye almalıyız. Ayrıca, her geçen gün büyüyen, gelişen ve çeşitlenen ‘wellness’ sektörü kesinlikle sadece yukarıda saydıklarımızla sınırlı değil; herkesin keşfedebileceği bambaşka ve keyifli deneyimler olabilir. Ufkunuzu ve algınızı daima açık tutun.