Kullandığınız kelimelerle hayallerinizi gerçekleştirebileceğinize inanır mıydınız? Dil, düşünüldüğünde sıradan bir araç gibi görünse de, algıları şekillendirebilen, devrimlere ilham verebilen ve bağlantıları destekleyebilen olağanüstü bir güce sahip. Psikobilimin kurucusu olarak kabul edilen Noam Chomsky, kelimelerin insan düşüncesini, toplumu ve hatta politikayı dahi nasıl etkileyebileceğini yaptığı çeşitli araştırmalarla tüm dünyaya kanıtlayan ilk bilim adamı.
Yapılan araştırmalara göre; zihnin kendini tekrar etme eylemini de bu işin içine katarsak aslında ağzınızdan çıkan her bir kelime ile hayatınızda bir kısır döngü oluşturmuş olursunuz. Kullandığınız kelimeler bir olaya karşı bakış açısınız ve hissettiğiniz duyguları betimler. Olumsuz bir kelime ile o an bir duruma ve olaya karşı olumsuz bir anlam yüklemiş olursunuz. “Ben bunu asla başaramam” gibi bir ifadeyle zihninize ulaşılması imkansız bir durumu şartlamak çok kolay. Biz bir olaya nasıl bakıyorsak davranışlarımızda bu yönde şekillenir. Algınızı “Zor olabilir ama yapabilirim” şeklinde değiştirdiğinizde olumlu bir alan yaratmış olursunuz.
Dr. Masaru Emoto, 2004 yılında yayınladığı “The Hidden Massages in Water” adlı kitabında kelimelerin suyun moleküler yapısını değiştirebilecek kadar güçlü olduğunu anlatıyor.
Kitabında yaptığı detaylı araştırmalara yer veren Dr. Emoto, sevgi ve minnet sözcükleri ile hitap ettiği su moleküllerinin muhteşem bir kristal hale dönüştürdüğünü fotoğraflarla belgeleyerek kanıtlıyor. İnsanların yaşam kalitesinin vücutlarındaki ve yeryüzündeki suyun kalitesi ile bağlantılı olduğunu savunan Masaru Emoto’ya göre hayata geçirilen pozitif düşünceler sayesinde insanın kendisini iyileştirmesi ve yenilemesi mümkün.
Kelimeler bizi ağlatabilir, güldürebilir, yaralayabilir ve iyileştirebilir. Hayallerimizi gerçekleştirmek ve daha iyi bir yaşam planı çizebilmek için kelimenin gücünden yaralanmak istiyorsanız, nörobilimciler tarafından önerilen bazı teknikleri kullanabilirsiniz.
Abartılı ifadeler kullanmayın.
Uzmanlar “daima”, “asla”, “zorundayım” gibi abartılı ifadeler kullanmanın beyin frekansında düzensizlik yaratabileceğini, zihinsel ve fiziksel strese sebep olabileceğini vurguluyor.
Olumlamalar yapın.
“Ben hasta değilim”, “stresli değilim” gibi söylemler niyet olarak iyi bir amaç taşısa da insan beyni değilim gibi olumsuz ekleri algılamaz çünkü farkında olmadan negatif bir anlam yüklemiş olursunuz. “Hasta değilim” yerine “sağlıklıyım”, “korkmuyorum” yerine “güvendeyim” gibi ifadeler kullanmak beyine istediğiniz mesajı verecektir.
Geçmiş zaman dileklerinden kaçının.
“Keşke olsaydı” ve “böyle olmalıydı” gibi kelimeler olmuş bitmiş bir duruma takılı kalmanıza sebep olur. Uzmanlar geçmişte yaşanmış bir eylemin farklı sonuçlanabileceğini tekrar etmenin zihinde pişmanlık duygusunu tetikleyebileceğini söylüyor.
